- hapsetme
- n. imprisonment, prison, incarceration, internment* * *1. imprisonment 2. incarceration 3. confining (n.) 4. jailing (n.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
hapsetme — is. Hapsetmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
hapsedilmek — nsz, Ar. ḥabs + T. edilmek Hapsetme işi yapılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
katıksız hapis — is., psi Suçlu eri yalnızca ekmek ve su vererek hapsetme … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEHABBÜS — (Habs. den) Kendini bir yere kapama. Hapsetme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TESCİN — (Sicn. den) Hapsetme, zindana koyma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHBAS — Eteğinde bir şey gizleme. * Hapsetme. * Vakfetme. Hayır yollarında mal ve hayvan bağışlama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİBAS — (Habs. den) Tutulma, tutukluk. * Hapsolunma, hapsetme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İNHİBAS — Vakıf namına malı hapsetme. * Nefes tutulma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİ'KAF — Bir yere kapanma. Bir yerde kendini hapsetme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük